Osman Esad

Libya

Ekonomik, Finansal ve Siyasi Etkiler

Osman Esad
6 min readNov 21, 2022

--

Libya’nın eknomik ve siyasi yapısını farklı kaynaklardan alıntılar yapıp ve bu alıntıları yorumladığım bir yazı.

Geçtiğimiz eğitm ve öğretim yılında, üniversitedeki bir araştırma ödevi için ön hazırlık niteliği taşıyan bu yazımı sizlerle paylaşmak istedim.

Yazıyı okumaya başlamadan önce, yazının farklı kaynaklardaki bilgilerin ihtiyaca göre toparlanması ve bu toparlanan bilgilerin kendi yorumlarımla birleşmesinden oluştuğunu bilmenizi isterim.

Alıntılar okunup, özetlenip yeniden yazılan kısımlardan oluşmaktadır.

Bazı yerlerde ingilizce alternatif metinler bulunmaktadır. Ödev aslen yabancı dilde eğitim verilen bir ders için toparlandığı için ingilizce kaynak ve metinler bulunmaktadır. Ama genel olarak Türkçe içerik ve yorum hakimdir.

Yazıda profesyonellik, konu hakkında uzmanlık aramayınız. Bu konu sonuçta bir öğrenciye araştırma ödevi olarak verilmiş ve öğrenci bakış açısıyla yazılmıştır.

İyi okumalar dilerim.

Kısaca Libya

Ülkenin adı olan ‘Libya’, eski Mısırlılar’ın Nil’in batısında yaşayan Berberiler için kullandıkları Lebu sözcüğünden gelmektedir. Liby kelimesi eski Yunanca’ya ‘Libya’ olarak geçmiştir.

1969'da iktidara gelen Kaddafi, Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesini kurmuştur. 2011 Yılında iç savaşın sonunda Kaddafi öldükten sonra cemahiriyesi sona erdi. Ardından ülkenin adı olarak önce Libya kullanmış, yeni bir devlet kurulduktan sonra hükûmet aynı adı bırakma karar vererek resmi olarak Libya Devleti adını almıştır.

Alternatif

Libya was under foreign rule for centuries until it gained independence in 1951. Soon after oil was discovered and earned the country immense wealth.

Colonel Gaddafi seized power in 1969 and ruled for four decades until he was toppled in 2011 following an armed rebellion assisted by Western military intervention.

In recent years the country has been a key springboard for migrants heading for Europe, and a source of international tension as rival governments in the west and east seek to establish nationwide control.

Libya’da İç Savaş

Libya I. Dünya savaşı ve ardından gelen II. Dünya savaşıyla ülkede yaşanan istikrarsız yönetimler sonrasında, Birleşmiş Milletler 1949’da Fransa ve Birleşik Krallık tarafından idare edilen bir yönetim biçimiyle Libya’nın bağımsız bir ülke olması gerektiği kararına varmıştır.

Yorum:

Bu karar şu şekilde yorumlanabilir. Ülkenin doğal kaynakları ve ülke üzerinden yapılan ticari alışverişlerde tek sesli bir yönetimin olmayışı, kontrol edilemeyen petrol rezevleri gibi durumlar doğrultusunda, kontrol edilebilir bir Libya, Birleşmiş Milletler için daha karlı sonuçlar getirebilirdi.

1920’lerde İtalyanlara karşı direnişi ile bilinen daha sonra Mısıra sürülen Şeyh İdiris yönetime getirilir. 1951’de Libya bağımsızlığına BM aracılığıyla kavuşur. Ülkede İdris kral ilan edilir.

Mevcut yönetimin işleyişine karşı gelen ordudaki subaylardan Kaddafi, kansız bir darbe ile hükümeti devirir ve monarşiye son verir.

1969’da Ülkenin başına geçen Kaddafi, sosyalizim ve islami görüş ile karışık bir politik rejimle 1990’lı yıllara kadar ülke yönetimde etkili oldu. Bu döneme kadar geçen sürede yapılan kalkınma hamlelerine karşılık 1988 yaşanan ve tarihe Lokerbie Faciası olarak geçen olaydan sonra Libya yeni bir yola girdi.

Kısaca olay hakkında bahsetmek gerekilirse. Londra-New York arasında uçuş yapan bir uçağın havada patlaması sonrasında İskoçya’nın Lockerbie kasabasına düşmesi. Uçağın düşme nedenleri arasında da Libyalı iki şüphelinin uçağa patlayıcı yerleştirmesi gösterilmektedir.

Durumla ilgili Libya hükümeti ABD ve Birleşik Krallık tarafından suçlu bulunmuş, suçlulların İskoçyada tutuklu kalmalarına ve Libya’dan tazminat talep edilmiştir. Buna karşılık Kaddafi olayla alakalarının olmadığını ve bir şekilde gerekli tazminat bedellerini ödemeyi kabul etmiştir.

Ancak olay bununla durulmayıp, suçluların Libya istihbaratında görevli olduğu ve emri Kaddafinin verdiğine dair bilgilerin ortaya atılması sonucu ABD tarafından bazı yaptırım kararları alınmıştır.

Aynı zamandan Wikileaks belgelerinde ortaya farklı bilgiler çıkmıştır. Mahkumlardan birinin sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılması ve ardından ABD başkanı Obama’nın bu durumu yanlış bulması ve İngiltere’nin İskoçya’ya baskısı sonrası serbest bıraktığını düşünmesinin altında Libya ile İngilterenin arasındaki ekonomik nedenlerden dolayı böyle bir karara gidilği ortaya çıkmıştır.

Yaşanan bu olayların etkisi 2011’e kadar uzunmaktadır. Mevcut Kaddafi yönetiminin yaptırımlara karşı direnişi ülke çapında ekonomik ve siyasal sorunlarıda beraberinde getirmiştir.

BM Güvenlik konseyi kararlarına dayanarak Birleşik Krallık, ABD ve Fransa önderliğindeki NATO birliklerince Libya’ya saldırı düzenlenmiş ve Kaddafi’nin halkına karşı şiddet ve halka karşı baskı uygulaması gerekçe gösterilerek Kaddafi halk ayaklanması ile devrilmiştir.

Yorum:

Yaşanan bu durum şu şekilde yorumlanabilir. Mevcut yönetimle anlaşamayan BM, Birleşik Krallık ve ABD yönetiminin kendi ekonomik çıkarlarına ters düşen Kaddafi ile yola devam etmemesi.

Ülkedeki bulunan fosil yakıtlar, yaptırımlara karşı gelen bir ülke yönetimi ve bölgede kalkınmayla yükselen ses anlamına gelen Libya ve yönetiminde bulunan Kaddafi bir tehdit olarak algılanmış ve gidişata farklı olaylar gerekçe gösterilip müdahele edilmiştir. Bunun sonucunda istikrarsız bir yönetim ve yaşanan iç savaş halen devam etmektedir.

Ekonomik, Finansal ve Siyasi Etkiler

1969 Darbe ile başa gelen Kaddafi’nin genel hatlarıyla aldığı kararlar sonucunda ülkede yaşanan sorunları ele alalım.

Monarşik düzenin yıkılmasında rol alan Kaddafi hukuk sisteminde temeli şeriat olan sosyalizimin ve islami kurallarında ağır bastığı bir yapı ile ülke yönetiminin başına geçti.

Antiemperyalizimi destekleyerek batılı ülkelerin güçlerini ülkesinden çıkardı. İtalyanlar ve Yahudilere karşı mücadele edip ülkeden uzaklaştırdı. ABD ve İngiltere’ye ait askeri birlikleri çıkardı. Batıdan uzaklaşıp Rusya ile işbirliklerine girdi.

Ülkede alınan ekonomik kararlar sonuncu elde edilen gelirlerle petrol endütrisini kamulaştırdı, orduyu güçlendirdi. Sağlık ve eğitim projelerini uygulamak için devletin artan gerlirlerinden faydalındı.

Kaddafi ülke çapında ve sınırlarında kendi düşünceleri doğrultusunda aldığı kararlar ile Libyayı 1977’de Jamahiriya adı verilen yeni bir sosyalist devlete dönüştürüdü. Bu dönemde kendi fikirlerini anlatan bir kitap yayımladı. Yeşil Kitap. Okullarda ders aralarında zorunlu olarak okutuldu.

1970 ve 1980 arasında Mısır ve Çad ile yaşanan sınır mücadelelerinde yabancı militanları destekledi. ABD, Birleşik Krallık ve İsraile karşı düşmanca tavırlar sergiledi. İskoçya’da gerçekleşen Lockerbie Faciası olarakta bilinen uçak kazasında Kaddafi’nin parmağı olduğu ortaya çıktı.

Bu sürecin sonunda 15 Nisan 1986’da ABD başta Kaddafiye yönelik olmasıyla beraber Libyaya savaş uçaklarıyla bombalı saldırı düzenledi. Ardından ABD ve BM tarafından yaptırımlar uygulandı.

1999’dan sonra Kaddafi benimsediği şeriat temelli sosyalizimden kaçınmaya çalıştı. Batıyla ilişkilerini düzeltmeye çalıştı. 2009–2010 yılları arasında Afrika Birliği Başkanlığı yaptı.

Tüm bu çabalara rağmen Libya halkı tarafından verdiği kararlar protestolarla karşılık buldu. Ülkede yolsuzluk, sağlık sorunları ve işsizlik baş göstermeye başladı. 2011 Arap Baharı olaylarınında patlak vermesiyle NATO güçleri Libyaya müdahlede bulundu ve ülkede iç savaş yeniden canlandı.

Kaddafi 40 küsür yıllık siyasi hayatında ve 2011 Libya iç savaşında kendi kurduğu rejimin ellerinde katledilerek öldürüldü.

Değerlendirme ve Detaylar

Yorum:

Libya’nın tarhine baktığımızda savaşlarla, farklı ülkelerin yönetimleriyle ve yaptırımlarla geçen istikrarsız ve kırılgan yönetim yapılarıyla karşı karşıyayız. “Öfkeyle kalkan zararla oturur.” atasözü aslında Libya için uyarlanabilir bir tanım.

II. Dünya savaşından sonra başa getirelen kişi monarşik bir düzen kuruyor. Krallık. Halk ise geçen iki büyük savaş ve ardından yaşanılan iç savaşlardan yorgun ve toparlanmaya çalışıyor. İçlerinden Kaddafi geliyor ve kendi yönetim sistemini getirdiğini idda ederek aslında diktatör bir rejim oluşturuyor.

Tıpkı Adolf Hitler’in yazdığı kitap Kavgam, eski Çin Devlet Başkanı Mao’nun Küçük Kırmızı Ktabı gibi kendisi de kendi ideolojilerini içeren Yeşil Kitabı yazıyor. Örnekteki iki liderde temelde ülkelerinin daha iyi bir konuma gelmesi için mücade veriyor ama hangisini yaptıklarından dolayı onaylıyoruz.

Libya’nın siyasi çalkantıları 1969 öncesinde de var olsada 1969 sonrası Kaddafi yönetimdeki Libya, dünya gözünde ABD’nin eski Başkanı Ronald Reagen’nin de tanımıyla “Ortadoğunun deli köpeği” konumdaydı.

Artan gücü ile el altından ülke sınırında yaşanan çatışmalarda terör örgütlerini desteklemesi, sınır ötesinden ABD ve Birleşik Krallığa misilleme yapmak için yaptığı bombalı saldırılarda parmağı olması, uygulanan yaptırımları delecek hamlelerde bulunması. Mısır, Çad, Sudan da yerel halkı isyana teşvik etmesi. 1971 açıkça Fas’taki darbe girişimini desteklemesi gibi karıştığı bazı müdaheleler sonucu ülkesi Libya’yı da zora sokacak hamlelerle karşılaşmıştır. Şimdi bu hamlelerden bazılarını ele alalım.

Yaptırımlar ve Sonuçları

Öncelikle en belirgin şekilde yaptırımların uygulanmaya başladığı 1986–2011 yılları arasına değinelim. BM Güvenlik Konseyi, Libyada sivillere yönelik şiddet ve silahlı güç kullanımından ve insan haklarının ihlallerinden ötürü yaptırımlar uygulanmıştır. BM Dışında bizzat ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya gibi ülkeler ek yaptırımlarda bulunmuştur. Bu yaptırımlardan bazıları şu şekildedir.

Silah alım-satım ve ilgili hizmetlerde kısıtlama, belirli gemilerin hizmetlerine kısıtlama, bazı kişi ve kuruluşların varlıklarıyla ilgili engellemeler yine önemli kişilere seyahat kısıtlamaları getirilmiştir. Bu engellemelerin belkide en önemlisi yasa dışı yollar ile petrol ihraç eden şirketler ve gemilere yönelik yaptırımlar olmuştur.

BM ve AB insani yardım amaçlı yapılan tüm girişimlerde ve kısıtlayıcı önlemlerde istisnai ayrımlar yapmıştır. Bu yaptırımlar BM Güvenlik Konseyi-Libya Yaptırımlar Komitesi tarafından karara bağlanmıştır.

Yukarıda uygulanan yaptırımların etkileride halka yansımıştır. Her ne kadar 1986 yılından sonra Kaddafi rejimi batıyla ilişkilerini düzeltme çabalarına girsede ülkedeki yaşanan siyasi istikrarsızlık ve ekonomik sorunlar iç ve dış ticarete etki etmiş, bunun doğrultusunda halkı protestolara itmiştir.

Eğitim, sağlık ve ekonomik açıdan zorlanan halk Arap Baharınıda tetikleyen ayaklanmalara neden olmuştur. Bunun üstüne NATO’nun Kaddafi karşıtı gurupları desteklemesiyle bir iç savaş patlak vermiştir. Geçici Ulusal Konseyi(GUK) ile Kaddafi yanlısı askeri güçler arasında yaşanan çaıtşmlar sonrası Sirte’ye çekilen Kaddafi, GUK miltanları tarafından yakalanıp öldürülmüştür.

Antiemperyalist yaklaşımları, Arap Birliği ve Afrika Birliğine desteği. Libya halkı için yaşam kalitesini artıracak hamlelerde bulunması halkın çoğunluğu tarafından kabul görmedi. Tersine birçok Libyalı reformlara karşı çıktı. Ölümünden sonra insan haklarını ihlal eden, otoriter yönetimi benimseyen ve küresel terörizime destek sağlayan bir diktatör olarak kınanmıştır.

--

--